Deva Partisi Tekirdağ Milletvekili Sn. Cem Avşar, Çiftçilerin Yaşamış Olduğu Sıkıntılar İle İlgili Soru Önergesi Verdi!
22/08/2024 12:23 | Son Güncelleme : 23/12/2024 09:07 | Okunma Sayısı : 42 | İnce Ayar
Deva Partisi Tekirdağ Milletvekili Sn. Cem Avşar, Çiftçilerin Yaşamış Olduğu Sıkıntılar İle İlgili Soru Önergesi Verdi!
Aşağıdaki sorularımın Tarım ve Orman Bakanı Sayın İbrahim YUMAKLI tarafından Anayasanın 98’inci ve TBMM İçtüzüğünün 96’ncı ve 99’uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 22.08.2024
Deva Partisi Tekirdağ Milletvekili
Cem Avşar
Cumhurbaşkanlığı 1 nolu kararnamesinin 410 uncu maddesinin (c) bendinde Tarım ve Orman Bakanlığın görev ve yetkileri şu şekilde açıklanmıştır; “Çiftçinin örgütlenmesi ve bilinçlendirilmesi, tarımsal desteklemelerin etkin bir şekilde yönetilmesi, tarımsal piyasaların düzenlenmesi gibi ana faaliyet konularının gerçekleştirilmesine yönelik çalışmalar yapmak; tarım ve hayvancılığa yönelik genel politikaların belirlenmesi amacıyla çalışmalar yapmak, uygulanmasını izlemek ve denetlemek.”
Bu kapsamda yakın zamanda Ankara’da Gıda Komitesi (Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi) toplantısı yapılmış ve şu şekilde açıklamalarda bulunulmuştur; “Toplantıda, küresel ve yurt içi tarımsal emtia ve gıda fiyatlarındaki son gelişmeler görüşülmüş, devam eden 2024 yılı hasat sezonu da dikkate alınarak tarımsal ürünlerdeki arz ve talep durumu ile ürün bazında oluşan ihtiyaçlar ele alınmıştır. Ayrıca, üreticilerimizin korunması ve ürünlerinin daha iyi şartlarla değerlendirilmesi kapsamında güncel sorunlar ele alınmış ve çözüm önerileri tartışılmıştır.
Ülkemizde tarımsal ürünlerde arz ve talep dengesinin sağlanmasına, hem üreticilerimizin hem de tüm vatandaşlarımızın menfaatlerinin korunmasına yönelik olarak dış ticaret tedbirleri dahil olmak üzere, gerekli tüm tedbirlerin uygulanmasına devam edileceği vurgulanmıştır. Ayrıca, depolanabilen ürünlerde arz ve talep dengesinin korunmasını teminen mevcut depo kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmaların yürütülmesi kararlaştırılmıştır.
Komite, ilgili tüm kurumların etkin koordinasyonuyla dezenflasyon sürecine olan katkıları güçlendirmeye yönelik çalışmalarını kararlılıkla sürdürecektir.”
Bununla birlikte Tarım ve Orman Bakanlığının kaynaklarına göre ülkemiz tarımsal hasılada Avrupa’da ilk sırada, dünyada ise ilk 10 ülke arasındadır. Yaş sebze ve meyve üretiminde dünyada ilk 5 ülke arasında olan Türkiye fındık, üzüm, incir, kiraz, kayısı gibi ürünlerde hem üretimde hem de ihracatta lider konumundadır. En çok gündem olan domates üretimde dahi dünya üçüncüsüdür.
Bu büyük potansiyele sahip olan ülkemiz, gıda enflasyonunda yıllık yüzde 58,9 ile Avrupa birincisi ve 38 OECD üyesi ülke arasında ilk sırada ve Dünya da ilk 5 ülke arasında yer almaktadır. Avrupa ülkelerindeki yıllık enflasyon Türkiye’de aylık olarak yaşanmaktadır.
Bu verilere, ilgili mevzuat hükümlerine ve komite kararlarına rağmen ülkenin dört bir yanında hasat yapılmakta olan bu mevsimde kamuoyunda çokça gündem olan ve tarafıma da ulaşan ciddi sorunlar yaşanmaktadır.
Şöyle ki; üreticilerimiz, çiftçilerimiz; gübre, ilaç, mazot, tohum, su, elektrik, işçilik vb. üretim maliyetlerinde yaşanan yüzde yüze ulaşan maliyet artışlarıyla karşı karşıya kalmışlardır. Çiftçimiz, bu üretim maliyetlerinin artışıyla birlikte yetersiz tarım desteği almış ve ithalata dayalı politikalarla üretim yapamaz hale gelmiştir. Üreticimiz borçlarını ödeyemez duruma gelmiş, tarla ve traktörleri ipotek edilmiş, banka tarafından haciz konulacak duruma gelmiştir.
Hasat yapamayan, yapınca zarar eden üretici Bursa’da, Balıkesir’de, Kahramanmaraş’ta, Aksaray’da, Antalya’da, Manisa’da, Adana, Konya, Niğde, Gaziantep’te çeşitli protesto gösterileri düzenleyip destek beklentilerini dile getirmişlerdir. Üretici, bin bir zahmetle yetiştirdiği domates, biber, kavun, karpuz, patlıcan, patates, soğan gibi birçok üründe plansızlık ve yanlış politika sebebiyle emeğinin karşılığını alamadığını, bu yüzden ürünün ya tarlada kaldığını ya çöpe gittiğini ya da ürün tarladayken maliyete değmediği için toplanmadan sürüldüğünü ifade etmektedir.
Ancak ürünler tarladan düşük fiyatlarla alınırken aracıların devreye girmesiyle özellikle büyükşehirlerde 10-15 katı fiyatına satılabilmektedir. Üretici ürününe fiyat ve pazar bulamadığı için isyan ederken, kent yoksulu yüksek fiyatlar nedeniyle gıdaya erişememektedir. Çiftçi “ürünüm ucuz” diye feryat ederken tüketici “fiyatlar çok pahalı” diye veryansın etmektedir.
Sektör temsilcileri bu durumu; yüksek enflasyon, lojistikteki sorunlar, artan aracı sayısı, rekabetin yetersizliği, artan girdi maliyetleri, rantsal dönüşüme açılan tarım arazileri, hasada yakın yapılan ithalatlardan kaynaklı ürünün satılamaması veya satabilse bile ederinin çok altında tüccarlara vermek zorunda kalınması, üretimde plansızlık, destekleme politikası, marketlerin piyasayı yönlendirmesi, iklim etkisi gibi sebeplerle açıklamaktadır.
Bu bağlamda
1. Bakanlığınızın düzenleyici ve denetleyici sorumluluğu gereği Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi kararları çerçevesinde hazırlanan bir acil önlem paketiniz var mıdır? Bu hususta uygulamaya yönelik somut adımlarınız nelerdir? Kamuoyuyla paylaşacak mısınız?
2. Bahse konu protesto gösterilerine katılan üreticiler ile Bakanlık temsilcileriniz arasında bir görüşme gerçekleşti mi? Üreticilerimizin taleplerini aldınız mı? Ürünü tarlada kalan kaç çiftçimiz bulunmaktadır? Taleplerini (kredi borçlarının yapılandırılması, Tarım Kredi Kooperatiflerinin alım yapması, maliyetlerin sübvanse edilmesi, vb.) karşılama noktasında bir girişiminiz var mıdır?
3. Artan yüksek girdi maliyetleri karşısında Bakanlığınız tarafından verilen tarımsal destekler yeterli midir? Bu parasal desteklerin yanında üretimin planlanması, sağlıklı ve işler bir piyasanın oluşturulması, üreticinin dış etkenlere karşı korunması, üretimin sürdürülebilirliğinin sağlanması gibi destek ve planlama çalışmalarınız var mıdır? Varsa uygulamaya yönelik örnekleriniz nelerdir?
4. Üreticimizin menfaatlerinin korunmasına yönelik olarak dış ticaret tedbirleri bağlamında ithalatı sınırlayıcı, ihracatı destekleyici ve ön açıcı bir çalışmanız bulunmakta mıdır? Bu hususta bir açıklamada bulunacak mısınız?