Gündem

CHP TEKİRDAĞ MİLLETVEKİLİ NURTEN YONTAR’IN ADLİ YIL AÇILIŞ MESAJI

CHP TEKİRDAĞ MİLLETVEKİLİ NURTEN YONTAR’IN ADLİ YIL AÇILIŞ MESAJI!

 

Hukuk devletinin amacı vatandaşların devlete güven duyduğu ve hukukun üstünlüğü her alanda görebildikleri, herkesin hak arama özgürlüğünden yararlanabildiği, yargının siyasal baskıdan etkilenmeden bağımsız ve güvenceli bir ortamda çalışabildiği demokratik bir hukuk devleti yaratmaktır.

Anayasa'mızın 2'nci maddesinde vücut bulan hukuk devleti ifadesi, demokratik yöntemlerle iktidarı elde eden siyasi iktidarların kendilerinin de sonuna kadar hukuka bağlı kalmalarını öngörmektedir. 

Ancak bugün ülkemizde hukuk devletinden söz edebilmek mümkün değildir.

Güçler ayrılığı ilkesinin yok edildiği, Yasama, Yürütme ve Yargının birbirine karıştığı ve tüm yetkinin tek bir kişinin elinde toplandığı ve bir takım talimatlarla kararların verildiği bir dönemden geçmekteyiz. 

Ne yazık ki bunun sonuçları rakamlara yansımaktadır.

Ülkemiz, Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 142 ülke arasında 117. sıradadır. Tanzanya, Kongo ve Surinam gibi ülkeler endekste Türkiye'nin üzerinde yer almaktadır.

 

Yine ülkemiz OECD tarafından yapılan Yargıya Güven Endeksinde 38 üye ülke arasında 36’ncı sırada bulunmaktadır.

 

Önümüzdeki bu tablo 22 yıldır süren AKP iktidarının ülkemize yaşattığı antidemokratik uygulamaların sonucudur.

 

Halk tarafından seçilmiş bir milletvekilinin hala Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gelemiyor olması ülkemizde hukukun üstünlüğünün olmadığının açık bir göstergesidir.

 

Anayasa’nın ilgili maddesi, AYM kararlarının yasama, yargı ve yürütme organları için bağlayıcı olduğunu, gerekçeli karar açıklandıktan sonra herkesin buna uymak zorunda olduğunu söylemektedir.

 

Öncelikle Can Atalay serbest bırakılmalıdır.

 

İkinci olarak 10 Eylül tarihinde Meclis açılmalı ve eski kararın yok hükmünde olduğuna ilişkin karar okutularak tutanaklara geçirilmelidir. 

 

Can Atalay’la ilgili verilen bu mücadele, bir milletvekilinin mecliste görevini yapması için verilen mücadele olmayıp, hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı ve millet iradesinin tecelli ettiğinin görülmesi açısından çok önemli bir mücadeledir.

Sonuç olarak;

Yaşanan tüm bu olumsuzluklar toplumda adalet duygusunun yok olmasına neden olmaktadır. Taraf olmayan bertaraf olur söyleminden hareketle hukukun üstünlüğünün ayaklar altına alındığı ve üstünlerin hukukunun yaşanır olduğu bu günler de geçecektir. 

Hâkimlerin, savcıların ve tüm adalet savunucularının kimsenin önünde cübbelerini iliklemediği, hiç kimseden talimat almadığı, güçler ayrılığı ve hukukun üstünlüğü bağlamında sadece hukuk ve vicdan ile karar verecekleri günler çok uzak değildir.

Hukukun üstün olduğu ve herkesin yalnızca kendisi için değil başkaları için de adalet istediği Türkiye’de ve dünyada yaşamak umuduyla mesleğini hakkıyla yapan hâkimlerin, savcıların, avukatların ve yargı çalışanlarının yeni adli yıllarını kutluyorum.