CHP'nin, Siyaset ve Devlet Çıkmazı!
CHP'nin, Siyaset ve Devlet Çıkmazı!
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), son yıllarda siyaset sahnesinde ciddi bir bocalama yaşıyor. 2017 referandumu ve sonrasındaki seçimlerde “güçlendirilmiş parlamenter sistem” gibi vaadlerle kendini gösteren CHP, toplumun büyük kesimlerinde kalıcı bir etki yaratmayı başaramadı. Muhalefetin liderlik mücadelesi "kim yönetsin" ve "kim yenebilir" soruları etrafında şekillenirken, gerçek bir değişim fikri oluşturmakta yetersiz kaldığı açıkça gözlemleniyor.
Özellikle Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu’nun öne çıkardığı “değişim” söylemi, toplumla bağ kurmakta sınıfta kalıyor. Paris’te verdikleri ilginç pozlar ve İstanbul'daki kaçak yapı tartışmalarının ardından, CHP’nin bu süreçteki tutarsız tavırları eleştirilere açık hale geldi. Toplum, geçmişin hatalarından ders almış bir liderlik beklerken, mevcut tablo birçok soru işareti barındırıyor.
Devlet-siyaset ilişkisi konusunda Cumhur İttifakı’nın ortaya koyduğu net tanımlar karşısında CHP’nin sessizliği dikkat çekiyor. İmamoğlu ve Mansur Yavaş gibi iddialı adaylar, mevcut iktidarın politikalarına ciddi bir alternatif sunmaktan uzak kalıyor. Bu durum, muhalefetin değişim söylemine olan inancı daha da sarsıyor.
Sonuç olarak, CHP'nin mevcut politikaları ve liderlik diskurundaki kopukluk, toplumda bir karşılık bulmaktan oldukça uzak. Gelecek için öne sürülen iddialar ve değişim vaadi, somut bir hale gelene kadar sadece boş birer söylem olarak kalmaya devam edecek gibi görünüyor. CHP gerçekten iktidar olmak ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetmek istiyorsa... Daha akılcı politikalar üretmeli ve söylemleri bir vaadin ötesine geçerek... Gerçeklikle bağdaşmalıdır.
EREN SACAK